Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

9. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Hecce Yayınları Sayfa 24

“9. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Sayfa 24 Hecce Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Fizik Ders Kitabı Cevapları Hecce Yayınları Sayfa 24

Fiziğin Teknoloji ile İlişkisine Örnekler

Fizik araştırmalarında, hipotezler deneylerle doğrulandıktan sonra hipotezin ifade ettiği bilgilerle bir yandan doğa olayları açıklanmaya çalışılır. Diğer yandan da bu bilgilerden ne gibi yararlı ürünler elde edilebileceği hakkında öngörülerde bulunulur. Bir başka deyişle üretilen fizik bilgilerinin ne gibi teknolojilere temel oluşturacağı düşünülür. Günümüzde bunun sayısız örneklerini görüyoruz. Şimdi bu örneklerden birkaçını inceleyelim.

Ultrason Teknolojisi

İnsan kulağı, frekansı 20 Hz ile 20.000 Hz (hertz) arasındaki sesleri işitebilir. Frekansı 20.000 Hz’den büyük ses dalgalarına ultrasonik dalgalar denir. Böyle bir dalga, patlamalarda olduğu gibi ansızın oluşursa şok dalgası olarak adlandırılır.

Ses dalgaları üzerine yapılan çalışmalarda, ultrasonik şok dalgalarının katı cisimleri parçalayıcı etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Bu gözleme dayanılarak böbrek taşlarının yerinde kırılabileceği ve küçük parçalar hâlinde vücuttan atılacağı, böylelikle böbrek taşlarını almak için ameliyata gerek kalmayacağı öngörülmüştür. Bundan hareketle böbrek taşı kırma cihazı icat edilmiştir. Görsel 1.12’de örneği gösterilen bu cihazda ultrasonik şok dalga üreticisinin ürettiği dalgalar böbrek taşına odaklanır. Dalganın taş üzerinde yarattığı yüksek frekanslı titreşimler taşı vücuttan atılabilecek kadar küçük parçalara ayırır. Taşın böbrek içindeki konumu ise cihazın x ışını ünitesi aracılığıyla saptanır. Ultrason cihazıyla organların görüntülenmesi ve hastalıklara tanı konulması eylemi de ultrasonik dalga teknolojisinin bir başka uygulamasıdır.

Nükleer Enerji Teknolojisi

Einstein (Aynştayn), 1905 yılında yayımladığı Görelilik Kuramları adlı çalışmasında, büyüklüğü “m” olan bir kütlenin E = m.c2 değerinde enerjiye eş değer olduğunu buldu. Eğer bir yol bulunursa 1 g’lık kütleden bile bir kentin yıllık enerji gereksinimini karşılayacak kadar enerji elde edilebileceğini öngördü. İlki 1919 yılında keşfedilen nükleer tepkimelerde açığa çıkan enerji ölçüldüğünde bu enerjinin tam da E = m.c2 ile hesaplanan değere eşit olduğu görüldü. Böylece Einstein’ın öngörüsü doğrulanmış oldu. Bunun üzerine nükleer enerjiden yararlanmanın yollarını arayan fizikçiler ve mühendisler, nükleer santralleri icat ettiler (Görsel 1.13).

Yarı İletken Teknolojisi

Katı Hâl Fiziği alanında yapılan çalışmalarda yarı iletkenlerin olağanüstü özellikleri keşfedildi. Bu keşiflerden biri de üzerine ışık düşen bazı yarı iletkenlerin bir pil gibi davranmasıydı. Bundan hareketle ışık enerjisini elektrik enerjisine dönüştürme araştırmaları başladı. Güneş pilleri bu araştırmalardan doğdu. Günümüzde, güneş pilleriyle binaların elektrik enerjisi gereksinimi karşılanmakta, güneş pilleriyle çalışan otomobiller trafiğe katılmaktadır.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Hecce Yayıncılık Fizik Ders Kitabı Sayfa 24 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Fizik Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!